Horizon 2020
Avrupa Birliği’nin en yüksek bütçeli hibe programı olan “HORIZON 2020” İzmir’de hayata geçirilecek. İzmir’in 39 şehir arasında birinci olduğu program kapsamında, kentin kuzey bölgesinde ekolojik koridor oluşturulacak; gelecekteki yeşil altyapı stratejisini şekillendirecek adımlar atılacak. Program kapsamında AB’den İzmir’e 2.5 milyon EURO hibe gelecek.
Karbondionsit salınımının azaltılmasını öngören “Avrupa Birliği Belediye Başkanları Sözleşmesi”ne (Covenant of Mayors) taraf olarak, 2020 yılına kadar yetkisi içindeki alanlarda karbondioksit salınımını yüzde 20 oranında azaltmayı taahhüt eden İzmir, bu hedef doğrultusunda yeni bir adım daha attı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği tarafından yürütülen en yüksek bütçeli hibe programı olan “Ufuk 2020” (HORIZON 2020) projesine çok iyi bir başlangıç yaptı. Mavişehir’den Doğal Yaşam Parkı’na, Çamaltı Tuzlası’ndan Menemen Ovası’na kadar olan alanda çevreyi korumak için yenilikçi uygulamaların önerildiği İzmir projesi, 39 uluslararası proje içinde birinci oldu ve 2.5 milyon EURO hibeye hak kazandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentlerdeki sorunlara “doğa esaslı çözümler” getirmeyi amaçlayan ve ilk kez düzenlenen programda İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Ege Üniversitesi ile işbirliği yapacak. İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı da kapsayan özel proje alanı ve çevresine yönelik uygulamalar, İspanya’nın Vallodolid ve İngiltere’nin Liverpool kentleriyle birlikte “Yenilikçi ve Doğa Esaslı Projeler”de öncü ve uygulayıcı olarak yer alacak.
Ufuk 2020 nedir?
Avrupa 2020 stratejisinin finansal aracı olarak ortaya konulan “Ufuk 2020” programı, 2014 yılından başlayarak araştırma ve yenilikle ilgili tüm finansman altyapılarını tek çatı altında toplamak üzere tasarlanmış bir program olma özelliği taşıyor.
Ufuk 2020, “Akıllı Kentler ve Topluluklar 2” genel çağrısı kapsamında, kentlerdeki iklim değişikliği, kontrolsüz kentsel büyüme, sel-taşkın riski, gıda ve su güvenliği, bio-çeşitlilik kaybı, kentsel doğal ortamın bozulması, kirli-terkedilmiş-atıl kentsel alanların rehabilitasyonu gibi sorunların çözümüne yönelik “doğa esaslı çözümler” geliştirilmesini hedefliyor. Bütün çözümlerde bilişim teknolojilerinin yaygın kullanımı, halk sağlığı, yaşam kalitesi, kentsel adalet ekseni ve katılımcı yönetim beklentisi bulunuyor.
Projede neler var?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde geliştirilen projeyle, Mavişehir’den Doğal Yaşam Parkı’na, Çamaltı Tuzlası’ndan Menemen Ovası’na kadar olan alanda çevreyi korumak için yenilikçi uygulamalar gerçekleştirilecek.
İklim değişikliğinden en fazla etkileneceği düşünülen yoğun kentsel yapılaşmanın olduğu Mavişehir Bölgesi için kent içi hava sıcaklığının olumsuz etkilerini giderecek, ani sel-taşkın risklerini azaltacak ve dereleri halkın daha kolay erişebileceği hale getirecek doğa dostu çözümler geliştirilecek.
İklim duyarlı tarım bölgesi oluşturulacak
İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı kapsayan özel proje alanı içinde, doğru tarım uygulamalarının yapılabildiği ve topluluk destekli, tarımla kentliyi tarıma teşvik edecek ‘İklim-duyarlı tarım bölgesi‘ oluşturulacak. Bu alanda iklim değişikliğinin tarıma etkilerini gösteren uygulama seraları, deneyim ve eğitim alanları, kooperatiflere yönelik satış-pazarlama alanları ve eko-pazar gibi kullanımlar yer alacak.
Doğal ve kentsel alanlar arasında önemli bir geçiş noktasında olan özel proje alanının bu özelliğini güçlendirmek için bir ekolojik koridor oluşturulacak. İçinde bisiklet ve yürüyüş yolları, eğitim rotaları (bio-bulvar), bio-çeşitliliği arttıracak uygulamalar, sulak alan parkı, piknik alanı gibi kullanımlar yer alacak.
Bu çalışmalar kapsamında İzmir’in gelecekteki yeşil altyapı stratejisini şekillendirecek adımlar atılacak. Karbon salınımının azaltılmasına yardımcı olan uygulamalar ile kentin imzaladığı Başkanlar Sözleşmesi gereği 2020 yılına kadar gerçekleştirmesi gereken hedefler için bir sembol alan oluşturulacak.